Film, Berlin duvarı yıkılmadan kısa bir dönem önceki Almanya’da geçiyor. Dönem hükümetin her alanda baskı kurduğu, sansürlerin, takiplerin, insanların özel hayatlarına müdahalenin havalarda uçuştuğu zamanlar… Her ülkede olduğu gibi sanatçı hükümete muhalif bir tavır sergiliyor ve sanatını özgürce icra edemiyor. Başrol kahramanlarımız Georg ve Christa-Maria da (Sebastian Koch, Martina Gedeck) bu sanatkarlarımızdan. Sevgili Georg solcu tiyatro senaristlerinden, Christa ise kendine güvenini kaybetmiş, sevgili kontenjanından Georg’un oyunlarında oynayan bir tiyatrocu. Diğer başrol oyuncumuz ise bu çiftimizi dinlemekle görevlendirilmiş gizli bir ajan (Ulrich Mühe). Ajan işini hayatı haline getirmiş, mutluluktan yoksun bir vatanseverken, dinlediği çift onun hayatını değiştiriyor. Kendi hayatını değil çiftin hayatını kendi hayatı gibi yaşamaya başlıyor ve işlerin seyri değişiyor.
***Spoiler: Bir parti sonrası birbiriyle romantik anlar yaşayan ve birbirine sarılan çiftimizi dinleyen ajanımızın aynı anda hemen üst katta yapayalnız kendi kendine sarılması içler parçalayıcıydı. Onların mutluluğunu ve paylaşımını azıcık da olsa yaşayabilmek için fahişeye sohbet edelim mi diye para teklif etmesi ise çok etkileyiciydi. Filmin sonunda kendine ithaf edilmiş kitabı satın alırken kendine hediye aldığını belirtmesi ve konumuna rağmen bu kitabı çocuksu bir mutlulukla eline alıp hiçbir şeyi umursamaması muhteşem bir son noktaydı. Evet bütün sahneleri anlatmak istiyorum…