Hancock (2008) - Beceriksiz senaristin metaforları

Hancock (2008) - Beceriksiz senaristin metaforları

2 votes, average: 4.00 out of 102 votes, average: 4.00 out of 102 votes, average: 4.00 out of 102 votes, average: 4.00 out of 102 votes, average: 4.00 out of 102 votes, average: 4.00 out of 102 votes, average: 4.00 out of 102 votes, average: 4.00 out of 102 votes, average: 4.00 out of 102 votes, average: 4.00 out of 10 (4.00)
Loading ... Loading ...

Yazan: a product of your imagination | 03 Aralık 2008 | Kategoriler: Hollywood
Etiketler: , , , , ,

Hancock, daha önce tanık olmadığınız bir süper kahraman filmi olarak konuldu masamıza. Çünkü her cins süper kahramanı izlemekten sıkıldık artık şimdi de beceriksizine gelmişti sıra . Sunum kısmı ve fikir açısından oldukça başarılıydı hatta. Hem beceriksiz/isteksiz süper kahraman fikri hem de afişler oldukça dikkat çekiciydi. Ama ne demişler güzel fikir her zaman güzel sonuç doğurmuyor.

Burada da maalesef fikir iyi icraat kötü. Film Hancock’ın geçmişine girmeden başlıyor. Ard arda Hancock’un yaptığı andavallık derecesindeki kurtarma operasyonlarını görüyoruz. Eğlenceli olsa da manasız bu sahnelerin ardından kurtardığı bir insan ilişkileri uzmanı onu kamunun gözünde iyi duruma getirmek için uğraşıyor.

Buradan sonrası spoiler olacağı için filmin çok meraklısıysanız okumamanızı tavsiye ederim;

Hancock, insan ilişkileri uzmanı(Ray) ile karşılaştıktan sonra film olabildiğine saçmalamaya başlıyor. İnsanların gözünde iyi adledilmek için Hancock hapse girmeyi kabul ediyor ve kent sakinlerinin ona ihtiyaç duyacağı zamanı bekliyor. Anı da güzel değerlendirerek kalpleri alıyor. Evet, tam da filmin burasında senaristin pili bitiyor. “Biz bu karakteri sakarlığı ile varetmiştik, şimdi normal bir süper kahraman oldu, hayda şimdi biz bunla napacağız” derken, bir anda aklına senaryoyu başlangıç ile alakasız yerlere götürüp toparlamaya çalışıyor.

Senarist toparlayım derken filmin ikinci kısmı ile ilk kısmı arasındaki bağlantı kopuyor. Öyle ki, film arasında salona giren bir seyircinin nolmuş burada demeyeceği şekilde film ilerliyor. Ray’in karısı da süper kahraman çıkıyor ve Hancock’un geçmişine gidiyoruz. Aslında bizim yüzeysel kahramanımızda ne olaylar varmış öğreniyoruz. Gönül ister ki, filmin yüzeysel ilk kısmının kurtarıcısı olsun bu ikinci kısım ama öyle olamıyor maalesef. Bu sefer de Hancock’un geçmişi yüzeysel ve yapıştırma şekilde anlatılıyor.

Filmde çizilen kötü karakterler de iyi karakterler de olabildiğine andaval. Kötü karakterler, Hancock tarafından eli koparılan adam ve birinin kafasını diğerinin kıçına soktuğu iki karakter. Bunlar öyle saf ve saçma bir plan yapıyor ki bu kadar andaval karakterlere pek inancınız olmuyor. Çünkü her birinin kendine güvenleri çok düşük seviyede ve zerre zeka parıltısı da göstermiyorlar. İyi karakterler dersek, Ray’in satmaya çalıştığı şirketlere cila mahiyetindeki değersiz ürün tam anlamıyla komik. Markalandırmanın ne kadar absürd olduğunu, birilerine iyilik yaparak müşterileri biz iyiyiz diyerek sömürmeyi hedef seçmiş birisi Ray ve satmaya çalıştığı konsept de tam anlamıyla değersiz. Fakat film bize bunun değerli olduğunu iletmeyi kendine görev biliyor. Son sahnede kalbi ayın üzerine çizen Hancock artık karakterlere güvenimizi sıfırlamakta belirleyici rol oynuyor.

Naif olmaya çalışan aptal karakterlerin bir silsilesi Hancock, senaryo da sadece sinema için yapılmış olmasına karşın sonuçta ne istendiğine karar verilememiş gibi. Elimizde kalan sadece gerçekten başarılı özel efektler ve gülümseten bir kaç kare kalıyor. Bir filme film demek için de şahsi kriterlerim için yeterli değil. Olmamış bir film olarak kalmaya mahkum bir film.

Share/Save/Bookmark

Yorumlar ve bağlantı verenler:

  1. Slartibartfast | 11 Aralık 2008, 14:11

    Aslında filmde Charlize Theron kötü karakter olarak sunulsa bu kadar kötü durmayacaktı ama bence ilk yarım saatte anlatılan müthiş anti-kahraman’ın daha sonrasında aşk acısı çeken yalnız bir adam olarak sunulması filmi batıran noktaydı. Birkaç senedir revaçta olan süper kahraman filmlerini ti’ye almak için güzel bir fırsat bulup da bu kadar boş kullanmak çok üzücü bence. Benim notum da 10 üzerinden 4.

Yorum yazın:

İsminiz *

Emailiniz *

Websiteniz

Sponsor Sponsor Sponsor

Arşivler

Kategoriler

İzleyenler

7

Bayrak Yarışı

free counters